türk sineması replikleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
türk sineması replikleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Çakallarla Dans 2 Hastasıyız Dede En iyi Replik

Çakallarla Dans 2 Hastasıyız Dede


Sinema filmi 08.12.2012 tarihinde gösterime giren Çakallarla Dans 2: Hastasıyız Dede filmi yine izletirken kahkahalarla güldürmeyi başarıyor. İşte o filmdeki en iyi replik:
Editörün Seçimi:
Köfte Necmi: Hadi dedeler bekliyor nineler

Sizde filmden favori repliğinizi gönderin, en çok beğeniyi alan yorum, en iyi replik seçilererek bu mesajada editörün seçimi yerine eklenecektir.

Gora En iyi Replik




Editörün Seçimi:
Beşinci Element filmine gönderme yaptığı sırada.. -doğada bulunan 4 element..ateş, su, toprak, tahta!..

New York'ta Beş Minare En İyi Replik


Mahsun Kırmızıgül'ün yönettiği, 2010 - Türkiye, ABD yapımı olan New York'ta Beş Minare filminin tartışmasız en iyi repliği:

Editörün Seçimi:
İnsan doğarken ezanı okunur namazı kılınmaz,ölürken namazı kılınır ezanı okunmaz ki doğarken okunan ezan öldüğünde kılınacak namaz içindir.İşte hayat bu kadar kısa sürelidir...

Tartışmak isteyenler, buyrun yoruma :)

Rina En İyi Replik


Rina En İyi Replik


Editörün Seçimi:
Gitmek cesaret ister ufaklık; Gideceğin yer neresi olursa olsun. Sevdiklerinle arana mesafe girince varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz.

Rina





Resimli Rina Replikleri:

Şarapla uzun yıllar süren seviyeli bir ilişkimiz var. Ben ona para harcıyorum,o benim başımı döndürüyor. Eeeee? Ne farkı kaldı kadınlardan.

Çakallarla Dans En İyi Replik

Çakallarla Dans En İyi Replik

 

Editörün Seçimi:

Köfte Necmi:

"HASTASIYIZZ DEDEEEEEE"

Recep İvedik 3 En iyi Replik

Recep İvedik 3 En iyi Replik


Editörün Seçimi:
Ya ben 3 ay da bir bedenimi,4 ay da bir saçımı yıkayan insanım. 5 ay olsu su yüzü görmedim. Yemin ediyorum kokma başladı. Aşağıdan yukarı kokma başladı.

Recep İvedik 3



 Recep İvedik 3 Resimli Replik:

 


 

Hababam Sınıfı En iyi Replik

Hababam Sınıfı En iyi Replik

müfettiş şaban'ı kaldırır.
müfettiş: oğlum adın ne?
şaban: hz. ebubekir
m: oğlum adın ne diye sordum?
ş: haaa hz. şaban
m: otur yerine
bu sefer güdük necmiyi kaldırır
m: kaç yaşındasın?
g: 1453
m: romayı kim yaktı?
g: anamız
m: senin anan kim?
g: kanuni sultan süleyman
m: ilk halife kim?
g: imparator neron
m: çocuğum karıştırıyorsunuz.roma'yı yakan hz. şaban'dır.ilk halife imparator neron yani padişah neron roma da hz. şabanla beraber ananı günde 1453 kere kanunen... diye saçmalar
mahmut hocaya döner
m: ya mahmut hoca ben ne zaman bu sınıfa girsem garip bişeyler oluyor der ve kendini sınıftan zor atar.

Hababam Sınıfı Resimli Replik:


 

Organize İşler Film Repliği


Editörün Seçimi:
-Araba nerde?
-Müşteride…
-Para nerde?
-Yarın vericekler…
-Araba nerde?
...-Müşteride…
-Para nerde?
-Yarın vericekler…
-Ulan ben zaten çalıyorum dümbük! Bunun daha veresiyesi mi olur. Bizim normal hıyarların yapmadığını süpermen yapıyo ya. (Organize İşler)


Organize İşler - En iyi replik





Editörün Seçimi:
Neydi bizim Şarkimiz?
-Hangisi?
-İçinde ay ışığı olan?
-Deniz ve mehtap, sordular seni nerdesin?
-Ay ışığı nerde bu şarkıda?
...-Mehtap var deniz var, ay ışığı da vardır elbette....
Organize işler

İncir Reçeli - En iyi film replik


İncir Reçeli - En iyi film replik



Editörün Seçimi:
"Hiç yadırgamadım yüzünü inan çok tanıdık..gönlüme hoş geldin sevgilim kusura bakma ortalık biraz dağınık"

İncir Reçeli



Sizde favori repliğinizi yorum yazarak bize gönderebilirsiniz !



Günaydın sol yanım.
Bana bir şeyi sevme hakkı vermediler, ben de incir reçelini sevdim. İncir Reçeli sendin sevgilim.
- Bedenin bu kadar ucuz mu bilemedim…
+ Asıl ucuz olan ne biliyor musun; beş kuruş vermeden savurduğunuz yargılarınız!
Hiç yadırgamadım yüzünü, inan çok tanıdık… Gönlüme hoş geldin sevdiğim, kusura bakma ortalık biraz dağınık.
Biliyorum,
Bu şehir getirecek seni bana,
Belki bir konser kuyruğunda,
Belki tıkış bir metro vagonunda…
Götürdüğü gibi getirecek,
Aksayan bir gecenin topal ışığında…
Sevmez bu şehir ağlayan erkeği,
Biliyorum getirecek,
Ağlamaya çeyrek kala…
Sana dokunmak,tüm kelimeleri yakmak gibi…
+ Sana dokunmak tüm insanları affetmek gibi…
Hatunun sabah uyandığında yanında olmayanı makbuldür.
Gittiğin günden beri tenimde faili meçhul parmak izleri.. Asılı bıraktın hayatın ortasında, şimdi tek dayanağım paslı bir çivi.
Sen o kadar bir şey söylemeden gidersin ki; üstüne milyonlarca bir şey söylenir.
- Dövme!
+ Bilmem. Vücuduma kazıyacak kadar değerli bir şey gelmiyor aklıma.
- Bence her insanın, hayatta değer verdiği en az biri olmalı.
Ben insanları arabanın camına vuran yağmur damlalarına benzetiyorum.. Bazen bi damla yavaşça aşağı doğru kayarken başka bi damlaya karışıp güçlenerek daha hızlı ilerler. Ben de sana karıştım aşkımm..insanlar acımasız,savurgan Hiçbirşeyin sonu gelmeyecekmiş gibi davranıyorlar. Birgün şoförun camı açabileceğini hiç düşünmüyorlar.
Yaz aşkım, hiç durmadan yaz, birbirlerini anlat onlara. Birbirlerine değerek, dokunarak yaşayabilmenin güzelliklerini anlat. Birbirlerine karışmayı anlat, yaşam savaşı içinde yaşamayı, yaşatmayı unuttuklarını anlat. Sevişmeyi anlat onlara, en zor anlarda bile hiç ayrılmamacasına tek vücut olabilmeyi anlat onlara..
+ Keşke ölümsüz olsaydım
- Tedavi olmayı bile redderken mi?
+ Ölümlü olmaktan bahsetmedim ki ölümsüz olmaktan bahsettim ben..
Şimdi kapat gözlerini,
yapacağın güzel şeyleri düşün,
beni unut demeyeceğim, çünkü ben seni unutamazdım;
ama sakın hayata küsme,
ben yaptığın her şeyde yanında olacağım,
sabah yine radyonun sesiyle uyanacaksın,
enerjiyle yatağından fırlayıp radyoyu kıscaksın,
sonra pencereyi açıp dışarı doğru gerineceksin,
dışarıda hikayelerini anlatmanı bekleyen binlerce hayat var,
hepsi de anlaşılmayı bekliyor benim gibi..

İncir Reçeli Resimli Replik: 

- Ben gitmedim!
- Yanlış!
- Sen hiç gelmedin.

Aşk Tesadüfleri Sever - En iyi film repliği




Editörün Seçimi:
''Bazen ilk görüşte bilirsin, o insan senin kaderindir. Bazen bir ömür ararsın… Bulunmaz.''
Aşk Tesadüfleri Sever

Pardon Filmi En İyi Replik


Editörün Seçimi:
Müdür : Ne var ne yok ?
2. Müdür : Haberler kötü müdürüm. 5. koğuştan 4 kişi firar etmiş sayın müdürüm.
Müdür : Yok yahu. Rezalet. Sabah yoklamasında mı anladınız ?
2. Müdür : Hayır, gazete yazıyor
Pardon

Kaybedenler Kulübü Film En İyi Repliği



Editörün Seçimi:
"Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?"

Kaybedenler Kulübü


Ekip film tedirginlikle sunar.
Zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yok.
Bazen büyük farklılıklar insanları birbirine daha da yakınlaştırır.
İyi geceler Sayın dinleyen; sizinle yatmış mıydık?
+ Adın neydi senin?
- Göt!
- Geçen cumaya gittim.
+ Ne zaman?
- Salı. Ben hep salıları giderim, daha sakin olur..
İnsanın yer yüzünde kendisine en uzak olduğu nokta, kendi sırtıdır aslında.
Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir ki ?
“Kaybedenlik bir durum, seçim. Yalnızca oturmak ve seyretmek, beklemeyi bilmek. Bunun içinde Heidegger de var, Camus de, Sartre da, Nietzsche de Bir nevi eylemsizlik, tamamıyla bir bakış açısı; bir şeyi kaybetmekten değil. Dinginlik hali, sakinleşmeyle örtüştüğünü söylemek mümkün. Vazgeçişin tersi çünkü bir kaybeden intihar etmez, ulaşacağı, değer verdiği bir şey yoktur. Değerli olan her şey değer verdiğimiz kadar var. Bir bilgelik arayışı”
Bunca insan yalnızken neden bunca insan yalnız. Madem hepimiz yatıyoruz neden yalnız yatalım?
Hiç aradığın şeyi bulduğunda, bulduğun şeyin aradığın şey olup olmadığına dönüp baktın mı ?
” Kadınlar, seni sen yapan özelliklerine aşık olurlar, sonra da o özellikleri senden almaya çalışırlar.”
Yalnızlıkla öyle güzel dalga geçiyordunuz ki; sonraki akşamınınkini de dinleyeyim ondan sonra yaparım, dedim. Farkında olmadan baktım ki, sürekli sizin programı bekler oldum. Beklerken de bir baktım ölmeyi unutmuşum.
İnanın burda sizlerle beraber sabah kadar kalıp program yapmak isterdik ama kabul edersinizki bizim de bir sex hayatımız var.
- Nasılsın?
+ Standart.
- Üff eski sevgilimi hatırladım ya.
+ Hangisini?
- Ya,işte onu hatırlayamadım.
+ Yıl 1917 falan viyanadayız.
- Işte bizim Karl var
+ Kral mı?
- Karl!
+ Kral diyoruz işte biz ona, Sakallı işte.
Cevabı olmayan herhangi bir şeyin sorusu da olmaz zaten sayın dinleyen. Sorular sadece cevabı duymak isteğiyle var olurlar.
Aşık olmak anlık bir şey. birden herşeyin çok parlak göründüğü, birden en pastel renklerin bile ısınmaya başladığı, birden tüm yemeklerin çok daha daha lezzetli olduğu bir an bu. İnsan karar vererek aşık olmaz, sadece bir bakar, olmuş.
İlk açılış; la pompa, il pompino, le pompier!
“Bazı insanlar aile kurmayı öğrenirler. Yani buna değer verirler. Bazıları ise başka bir takım şeylere, değer verirler. Onlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez birey, toplum içinde erimiş olan birey. Toplum koleje girmeyi bir değer olarak sunduğu için artık o kişiliğini yoksayma halidir. Koleje girmek için yarışır, üniversiteye girmek için yarışır, iyi bi işe girmek için yarışır, güzel bi kadınla evlenmek için yarışır. Devamlı bir yarış ve kazanma zorunluluğu.”
-Yaşlı bir Kızılderili ne kadar yanılabilir?
+Bazen yanılabilir.
- Bazen susar.
+ Bazen konuşmak ister.
- Bazen dinlemek ister.
+ Bazen yalnız kalmak ister.
- Bazen arkadaş ister.
+ Bazen gitmek ister.
- Gider bazen.
+ Bazen gidemez.
- Bazen hiç gidememekten korkar.
+ Bazıları sonsuz neşeye dolar.
- Bazıları sonsuz geceye.
+ Bazen ölürsün.
- Bazen ölemezsin.
- Bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin.
+ Bazen kendinden uzaklaşmak ister insan.
- Bazen gidersin, sırf dönebilmek için.
+ Bazen ağlarsın bayağı.
- Bazen ağlayamıyorsun bayağı bayağı.
+ Bazen içiyorsun, bazen çok ama çok fazla içmek istiyorsun da …bazen sen zaten içmeye gidiyorsun.
- Bazen Acıbadem’den bir taksiye biniyorsun, Kadıköy diyorsun.
+ Bazen yüzüne bile bakmıyor.
+ Bazen bir kadın geliyor oturuyor karşına… ve ağlıyor.
- Kadınlar hep ağlıyor.
+ Bazen bir kadın sana… “En çok korktuğum şey, bir kadının göz yaşıdır” diyor, kendi adına.
- “Eğer çok sevdiysem” diyor… “Eğer çok sevdiysem…”
+ Oysa bilmiyor ki, sevmek de bir… An’a ait.
- Her şeyin başı su.
+ Felsefenin de.
Yol zamanın bir fonksiyonu değildir. Hız, yolun zamana bölünmüş halidir. İvme ve sürtünme katsayısı bizi ilgilendirmez. Yolda olmak bir hıza sahip olmayı gerektirir, aksi durum yolda durmaktır, durmak sıkıcıdır. Yolda durmak yolda olmak anlamına gelmez, yolda durmak yolda durmak anlamına gelir. Yolun bittiği yerde durulmaz. Ya önce durulur ya durulmaz. Bazen yolun kenarından renksiz duru sular akar. O sularda balık da vardır, yolun yardığı tepelerin biri yeşil toprak diğeri bej olabilir. Su aktığı yerin rengine bürünmez ama sana öyle gelebilir. Ayrıca yol bitmez; o labirentin duvarıdır…
+Ne dedi Orhan Veli ?
-Ne dedi ?
+Ne bilim bunla ilgili birşeylerde demiştir.
+Siz nasıl bir program yaptığınızı düşünüyorsunuz !
-Dostum biz prensip olarak düşünmüyoruz .
Bana kalırsa hayat;yanlış zamanda yanlış yerde olmaktan oluşur.
Neden kelimeler bu kadar sıkıcı?
Hiçbiri senin adın olmadığı için mi?
Uzun, şıksız, soğuk bi an..
Hepinize iyi geceler diliyoruz değerli kent dinleyenleri.. tabi eğer böyle bişey mümkünse…