Tuncay Kurtiz - Ramiz Dayı Replikleri


Tuncay Kurtiz - Ramiz Dayı Replikleri - Saygıyla Anıyoruz

Unutulmaz Ramiz Dayı - Tuncay Kurtiz Repliklerini yazımızın devamında bulabilirsiniz. Ama repliklerinden önce, ölümünden sonra en çok aranan şiiri olan Etme Şiirinin sözlerini paylaşıyoruz:

Tuncay Kurtiz'in en çok dinlenen Tuncay Kurtiz Etme Şiiri Sözleri:
İşte sözleri Hz. Mevlana’ya ait o şiir:
Duydum ki sefere çıkmayı kuruyormuşsun etme
Bir başkasını sevmeye bir başkasını dost etmeye niyetlenmişsin yapma yapma
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Bizim dudağımız kurur sen kurayacak olursan
Gözlerimizi öyle yaşdolu ediyorsun etme
Çalma bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terkediyorsun etme
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mahfediyorsun etme
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

UNUTULMAZ RAMİZ DAYI REPLİKLERİ
Tuncel Kurtiz, Ezel'de Ramiz Dayı karakterini canlandırırken replikleri unutulmaz arasına girmişti. İşte unutulmaz Ramiz Dayı replikleri:
En iyi soygunlar girerken değil çıkarken bozulur yeğen. Haydutlar öyle iyi planlar ki girmeyi nasıl çıkacaklarını unuturlar. Çıkacaksan hemen çıkacaksın yeğen yoksa çekerler yoksa seni içeri...
Güvercinin boynundaki o kırmızımtırak tüyler vardır ya, bir kere taktı mı güvercin o tasmayı boynuna başka birisini sevemezmiş, ama bazen fazla sevgiden güvercinler birbirlerini de öldürürlermiş, birbirlerinin gırtlağını deşerlermiş fazla sevgiden, o yüzden o kızıl tasmaya da güvercin gerdanlığı derlermiş.
Madem bu kadar çok sevdiniz birbirinizi bakalım kim takacak o gerdanlığı boynuna... Madem ikiniz de hasmımsınız artık geldik sınavın son sorusuna. Biriniz ölürse diğeriniz sağ çıkacak buradan, bakalım kim daha çok seviyor diğerini... Kim takacak o gerdanlığı boynuna...
Sen ha sen! Görmeyeli çok büyümüşsün eski dost çok! Ben görmeyeli yaşlandım, ufaldım. Ben içerde hüküm giyerken sen dışarıda hüküm sürdün. Gerçi ben kötü girdim içeri ama içerde insanı anladım. Sen iyi çocuktun. İyi çocuktun da iyice insanlıktan çıkmışsın. Tamam ben sana kötülük ettim ama şimdi sen baştan aşağıya kötülük olmuşsun. Yani diyeceğim o ki şimdi sen güçlüsün, gençsin, vurup bana beni yere yıkarsın, dua et ki o iş orda bitsin. Çünkü iş orda bitmezse vurup beni yıkamazsan yere boyuna posuna gelmişine geçmişine bakmam bu işi ben başlattım, bitirmeden bırakmam. Bitirmeden bırakmam.
Her yanım yanım acıyor, gençliğime, halime şu mavi gök mavi deniz uçan kuş işe giden insanlar ipimi çeken cellat on gün on gün...
Öyle Durursan Kolay Hedef Olursun.
Durursan Senin Başlattığın Olaylar,
Gelir Seni Bulur.
Mızrak Gibi Saplanır Kalbine
Unutma Yeğen...
Tek Başına Değilsin !
Tek Başına Kalırsan;
Sen Kendin Değil, Kendi Celladın Olursun Ancak.
Sırası Değil Yeğen !
Kanma Onlara...
Hangi İsminle Çağırırsa Çağırsınlar Seni.
Çağırdıkları Yere Gidersen...
Dönsende Oradan, Kendin Dönemezsin Yeğen...!
Cevabını bulamadığın her sorudan korkacaksın.
Sana çekilen her bıçağın kınında,
Cevabını bilmediğin başka bir soru gizlidir çünkü.
Bazen yeğen işleri yoluna koymak için sıkmayacaksın yumruğunu, açacaksın avucunu avucundakileri savuracaksın havaya. Bekleyeceksin, bekleyeceksin sana geri gelmelerini.
Bir şey yapmadan önce eğer yaparsan sana ne yapacağımı bir düşün önce.
Oysa herkes öldürür sevdiğini,
Kulak verin bu dediklerime,
Kimi bir bakışı ile yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözler ile...
Kimi bir bakışıyla yapar bunu,
Kimi dalkavukça sözlerle.
Korkaklar öpücükle öldürür...
Yürekliler kılıç darbeleriyle.
Kimi gençken öldürür sevdiğini
Kimi yaşlıyken.
Şehvetli ellerle boğar kimi
Kimi altından ellerle
Merhametli kişi bıçak kullanır
Çünkü bıçakla ölen çabuk soğur
Kimi yeterince sevmez kimi fazla sever
Kimi satar; kimi de satın alır
Kimi gözyaşı döker öldürürken
Kimi kılı kıpırdamadan
Çünkü herkes öldürür sevdiğini
Ama herkes öldürdü diye ölmez.
Bu gün bi köprünün tam ortasında durdum, aşağıda alevler, arkamda melek, önümde şeytan, ikisi de aynı soruyu sordu... Kimsin sen, kimin tarafındasın...
Aşk mı intikam mı, mahkum mu, cellat mı... hep ikisinden birini seçmen istendi... Ama hep bir üçüncü şık var... O da ateşe atlamak...
Öyle Bir Döngüdür ki Hayat,
Sevdiklerinle Yer Değiştirir Durur.
Çaresiz Hep Oynarsın, Aynı Oyunu...
Bir Kere Olan Herşey, Olmaya Devam Eder.
Bir Kere Kaçtın mı Herşeyden ?
Aynı Ayak İzlerine Basarak Kaçarsın Sürekli
Bastıkça Büyür Geçmişin Ayak İzleri,
Arkanda Bıraktıkça Ansızın Önüne Çıkarlar.
Kendi Ayak İzlerini Takip Edip Dönemezsin Geçmişe
Ama Yeterince Beklersen Eğer,
Geçmiş Eninde Sonunda Dönecektir Sana Geri
Geçmişi Değiştiremesende...
Çağırabilirsin Ama Kendine
Oyunu Bi Kere Kaybettiysen Eğer,
Silemezsin Kayıplarını.
Ama Yeterli Bedeli Ödediysen Eğer
Herşeyini Kaybettiğin O Masaya,
Birgün Oturabilirsin Yeniden.
Mesele ölmek değil dost bildiğin en güvendiğin adamın eliyle ölmekmiş mesele...
Herkez gerçeği aradığını söyler, Herkez gerçeğin onu kurtarmasını bekler ama seni özgür bırakan gerçeğin değil sonunda kavuştuğun yüzüdür sevdiğinin...
Gerçeği öğrenmek için kimi kendini ortaya atar kimide başkasını ateşe atar ama çaresizce aradığın şey gerçek değil aslında sen bir kuytuda bırakıp gittiğin kendini arıyorsun aslında...
Gerçeği yine de öğrenmek için yalanlardan örülü bir ipe tutunmak ne korkunçtur...
Korkunçtur sonunda gördüğün gerçeğin en çıplak en gaddar en acımasız yüzü ama en korkuncu her şeye sahipken bile bir anının bir hayalin bir hayaletin peşinden koşmak...
Gerçekleri saklayarak ulaşabilirmisin gerçeğe anıların içinde aradığın insanı bulabilirmisin hiç yaşanmamış hayata gerçek gibi tutunabilirmisin orada olmayan birinin seni hala koruduğuna inanabilirmisin gerçeğin o kadar çok yüzü var ki senin gördüğüne inanabilirmisin...
Hayal ettiğin her şey bir gün bir ihtimal gerçek olabilir o ihtimali yok etmeden unutabilirmisin gerçekten sevdiğin tek insanı...
Eğer birisi seni aldatmışsa bu onun suçudur. Eğer o kişi seni pek çok kere aldatmışsa bu senin suçundur.
Hesap görmek, hesap etmekten zordur yeğenim.
Değişmek zordur yeğenim ama bazen... Aynı adam olmak daha zordur... Hayat öyle yüklenir ki üstüne durduğun yerde çatır çatır çatırdarsın.
Bazen öyle acır ki için değiştin sanırsın şimdi dersin... Şimdi her şeyi yapabilirim...

Yazıyı Paylaş :

Yorum Gönder